Far Uygulamanın Püf Noktaları


Göz farını en etkili şekilde uyguladığınızdan emin değil misiniz? Bazı güzellik uzmanları göz farı uygulamanın bir bilim ve diğer makyaj malzemelrinden daha önemli olduğunu ileri sürüyor.

Ünlülerin makyaj uzmanı Kim White, far uygularken yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlattı. Birden fazla gölge varsa renklerin sorunsuz bir şekilde karıştığından emin olun. Gözünüze yumruk yemiş gibi dolaşmayın.

Dumanlı bakışlara sahip olmak istediğinizde seksi olmak ile morarmış gibi duran göz arasında imca bir çizgi vardır. Buna dikkat edin ve farı sadece bir defa, badem şeklinde uygulayın. Dikkatli uygulamak sizi yara bere içinde gibi göstermez.

İyi sonuç almak için farı iyice dağıtın. Farı nemli bir fırça ile uygulayın. Eye liner olarak uygulandığında far, ince bir fırça ile iki kat sürülmelidir.

Renkli farlar ile parlak farları karıştırarak daha ışıltılı görünebilirsiniz.

Geniş bir göz kapağınız varsa farınızı tüm göz kağaına uygulayın ve derin bakışlara sahip olun. Badem gözlerinm kirpik diplerine daha yoğun far uygulamak gözlerinizi daha çok ön plana çıkarır.

Aynı renklere ve far sürme tarzına takılıp kalmayın.

Standart kahverengi renklerin yanı sıra ametist, çivit ya da bakır tonlarını karıştırarak uygulayın.

Göz kapaklarınıza doğrudan uyguladığınız far uzun süre kalıcı olmayabilir. Bu nedenle doğal yağlardan seçeceğiniz bir göz farı astarı veya saydam, koruyucu pudra sürüp üzerine farınızı uygulayın.

Fırçanızı kullanmadan önce ve sonra hafifçe silkelemeyi unutmayın.

1 haftada yeni yılın en çarpıcı kadını olun!


Yeni yıla tazelenmiş, gençleşmiş bir vücut ve yüz ile girmeye ne dersiniz?

İster sevgilinizle baş başa, ister özel bir program ile yeni yıla girin; gecenin en çarpıcı kadını olmak özellikle koşuşturma içinde geçen yorgun vücutlar için hiç kolay değil. Sağlıklı yaşam ve anti-aging uzmanı Dr. İsmail Ağar, 3 günlük bir kür ile adım adım enerji depolamanın ve bedeni yenilemenin yollarını anlatıyor.

1. adım: Ozon terapi kürü “Enerjimizi geri verir, toksinleri ve bakterileri yok eder”

Soluduğumuz hava, yediklerimiz, içtiğimiz su ve bunların barındırdığı toksinler, kirletici maddeler, yiyeceklerdeki katkı maddeleri yavaşça vücudumuza girip, çeşitli yollardan emiliyorlar. Yiyeceklerimizde üç binden fazla kimyasal bulunuyor ve yetişkinler olarak her yıl 1.81 kg pestisiti (zirai ilaç atıklarını) tükettiğimiz gıdalarla birlikte alıyoruz. Yağ dokularında depolanan bu zararlı toksinler ve kimyasallar kendimizi halsiz ve yorgun hissetmemize, bir çok hastalığa ve de yaşlanmamıza neden oluyor.

İlk adımda enerjimizi geri kazanmak için toksinlerden hızla arınmamız gerekiyor. Bunun en etkili yolu ise, mucize molekül ozonun sihirli ellerine kendimizi bırakmak. Üç günlük ozon terapi kürü, vücudumuzda birikmiş toksin ve kimyasalları okside ve detoksifiye eder, kan dolaşımı yoluyla da sağlıklı yapıda ve sıkılıkta deri oluşumunu sağlar. Aynı zamanda halsizliğimizin nedeni olabilecek virüs ve bakterilerin yok edilmesine yardımcı olur.

2. adım: Lipotowave tedavisi ” İlk seansta farkedilir incelme”

Yıl boyunca belli bölgelere yerleşmiş fazlalıkların varlığından şikayetçiyseniz, yeni yılı istediğiniz kıyafetin içine girerek karşılamak için, vücudu bölgesel yağlardan kurtaran ve forma sokan lipotowave tedavisi uygulamalısınız.

Kadınlarda kilo artışına bağlı olarak, özellikle alt taraf kiloları olarak adlandırdığımız basen, bacak ve diz içlerinde bölgesel yağlanmalar ortaya çıkar. Göbek bölgesinde yoğunlaşan kilolar dikkat çekicidir. Bu durumlarda eğer çok fazla kilonuz yoksa, yani kilo fazlanız 5 ila 10 kilo arasındaysa lipotowave tedavisi şikayetçi olduğunuz bölgesel fazlalıklardan kurtulmak için etkili bir yöntemdir.

Lipoliz, yağ erimesi veya yağ azalması anlamına gelir. Lipoliz uygulamalarında son dönemde yağ hücreleri içinde önemli etkiye sahip “şok dalga” kombinasyonu ile geliştirilen lipotowave yöntemi, yağ hücrelerinin oldukça hızlı biçimde parçalanmasını sağlar.

3. adım: ARC “Işıl ışıl, dipdiri bir cilt”

2010’a damgasını vuracak yüz gençleştirme tedavisi “ARC”, plateletten (pıhtılaşmaya yardımcı olan kan elemanı, trombosit) zengin plazma kullanılarak hücre yenilenmesi sağlayan çok yeni bir cilt gençleştirme tedavisi. Tedavinin bir diğer özelliği ise, ciltte meydana gelmiş kalıcı yara, sivilce ve su çiçeği izlerini iyileştirmesi.

Cilt gençleştirme tedavisinde yeni bir trend olarak doğan ARC, yani otolog hücre yenilenmesi tedavisi oldukça etkili bir uygulama olarak hanımları yeni yıla dipdiri bir tenle sokmayı hedefliyor.

Yöntemin uygulama şekli, kişinin kanının özel bir kite yerleştirilip plateleri ayrıştırıldıktan sonra ortaya çıkan plateletten zengin plazmanın, cilde minik enjeksiyonlar aracılığıyla deri altına verilmesinden ibaret. ARC tedavisiyle kök hücre bölünmesi ve çoğalması gerçekleşmektedir.

Cildi sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşturmanın yolu cildin elastik ve kolajen lif sayısını arttırarak doğal ve kalıcı bir şekilde gençleştirmekten geçer. ARC hücre uyarımı ile hücrenin kendini tamir aktivitesini arttırmaktadır. Ayrıca, hücrede canlılığın devamını sağlayan metabolik olayları kontrol ederek cildin nem oranını yükseltmektedir.

Eller yaşı ele verir

Yaşlılık belirtileri yüzde gözlendiği kadar en çok ellerde de kendini gösteriyor. Genelde neştersiz kırışıklık ve cilt tedavileri, dekolte ve el yüzeyinin gençleştirilmesinde sınırlı kalıyor.

Ciltte lifting etkisi yaratarak, sarkma ve kırışıklara karşı geliştirilen ARC tedavisi bu soruna da çözüm getiriyor.

Ah şu gözaltı torbaları!

ARC otolog hücre yenilenmesi tedavisi aynı zamanda vaktinin çoğunu bilgisayar başında geçiren, uyku ve beslenme düzeni bozuk, yoğun tempoda çalışan kadınların ortak şikayeti olan gözaltı morluk ve torbalarında da hızlı bir toparlama işlemi gerçekleştirmektedir.

ARC tedavisi ilk uygulamadan hemen sonra ciltte etkisini göstermekte, 4 seans sonunda ise kalıcı gençlik etkisi ortaya çıkmaktadır.

Dr. İsmail Ağar

Şık ve zarif bir görünüm için siyah mini elbiseler


Siyah elbise birçok kadının dolabında olmazsa olmaz parçalardandır. Çok kullanışlı olmakla beraber doğru seçilmiş siyah mini bir elbise, her zaman şık ve zarif görünmenin anahtar parçasıdır. 

1920’lerde yas tutan bayanların giydiği elbiseler siyah olurdu ancak ta ki 1926 yılında Gabrielle Coco Chanel’in Vogue dergisinde çıkan basit kesimli ama zarif siyah elbisesini herkes görene kadar. Her kesimden kadının giyebileceği bir şeydi bu basit kısa elbiseler ve Hollywood da bu trendin günümüze kadar hala popüler kalmasına yardımcı oldu. Bu mini siyah elbiseler o kadar klasikleşti ve yoğun olarak kullanılmaya başlandı ki tüm dünyada artık İngilizce kısaltması olan LBD (little black dress) olarak anılıyor.

Günümüzde de hiç şüphesiz her kadının gardrobunda basit ama elegan bir siyah elbisesi vardır. Eğer yoksa, hemen bir tane edinmelisiniz; bir gardrobun en temel parçasıdır ve akıllıca seçilirse yıllarca kullanılabilir. Her ortama da uyum sağlayabilir bu siyah elbiseler. Üzerine bir hırka ve küçük topuklu ayakkabılarla işe giderken; burnu açık abiye topuklularla ve mücevher ile gece davetlerde; balerin ya da sandaletlerle bir fular ekleyerek hafta sonları giyebilirsiniz. Hem de kimse aynı elbise olduğunu anlamaz bile!

Jartiyer nasıl giyilir?


Jartiyer giyerken neler dikkat etmeli? Hangi jartiyer modeli hangi vücut tipine uygun? Hepsi burada…

Jartiyer hem görüntüsü gereği seksi, hem de kullanımı gereği sağlıklıdır. Çünkü jartiyerli çorap veya jartiyersiz silikonlu çoraplar (stay-up) aslında külotlu çorapların aksine genital bölgenin rahat bırakıldığı, nefes almasının sağlandığı çoraplardır.

Peki jartiyer giyerken nelere dikkat etmeliyiz? Jartiyerin modelleri nasıldır ve hangisi hangi vücut tipine uygundur? İşte jartiyer giyimi hakkında herşey…

Jartiyer nasıl giyilir?

Stripe adı verilen parça jartiyerin boyunu dilediğimiz gibi ayarlamamızı sağlar. Stripe’ların ucunda bulunan klipsler ise jartiyerin çoraba tutturulmasına yardımcı olur.

Jartiyerlerin farklı modelleri vardır. Stripe’lar genelde dört tanedir. İkisi önde ikisi de yanlarda olur. Yan stripe’lar bazen arkada da olabilir. Jartiyerinizi giyerken öndeki stripe’ları kendi hizasında çorabınıza tutturun. Diğerlerini ise çorabınızın yan tarafına tutturun. Buna dikkat etmezseniz, jartiyerinizin arka (ya da yan) stripe’ları arkanızda kalır ve oturduğunuz zaman aşırı gerilmeden dolayı çoraptan ayrılabilir.

Jartiyerinizi giydikten sonra stripe’ları çoraplara tutturmakta zorluk çekebilirsiniz. Bunun iki çözümü var. Birincisi stripe ayarını en uzun pozisyona getirin, klipsi çorabınıza tutturun ve ardından stripe’ları gerektiği kadar ayarlayarak kısaltın. İkinci çözüm ise jartiyerinizi giymeden klipslerini çoraplarınıza tutturmaktır. Yani önce çoraplarınızı giyin, ardından jartiyerinizi giymeden klipslerini çorabınıza tutturun. Daha sonra ayağa kalkarak jartiyerinizi belinize bağlayın. Ayrıca bu yöntem sayesinde her defasında stripe’ların ayarıyla oynamak zorunda kalmazsınız.

Birkaç tüyo

Dar giysiler ile jartiyer kullanmamaya özen gösterin. Çünkü sıkı bir kıyafetin içinde jartiyerin stripe’ları ve klipsleri giysinizden belli olacaktır. İlla sıkı kıyafetin altına giymek istiyorsanız da ’stay-up’ adı verilen jartiyersiz de bacakta durabilen slikonlu çorapları kullanın.

Eğer jartiyerinizle birlikte dantelli bir jartiyer çorabı kullanıyorsanız jartiyerinizin klipslerini dantelin ince olduğu bölgelere takın. Böylece daha sağlam tutacaktır.

Külotunuzu her zaman jartiyerinizin üstüne giymeye dikkat edin. Çünkü aksi takdirde külotunuzu çıkarmanız gereken durumlarda (örneğin tuvalette) jartiyerinizi de çıkarmak zorunda kalabilirsiniz.

Stay-up denilen silikonlu çorabı jartiyerinizle kullanmak istiyorsanız dikkat etmeniz gereken; klipsleri çoraba tuttururken, silikon şeritlerinin olmadığı ara kısma tutturmaktır. Çünkü jartiyer bu şekilde daha sağlam duracaktır.

Hangi kadın hangi jartiyer modelini tercih etmeli?

Beli geniş ve biraz kilolu kadınların geniş olan modelleri tercih etmesi daha uygun olacaktır. Özellikle balenli olmasına dikkat etmek gerek. Çünkü bu modellerde yer alan balenler belin kıvrılmasını önler; yani hafif eğildiğimiz anda belimizde ve göbeğimizde oluşan kıvrılmaları… Aynı şekilde geniş bir model olup balen içermeyenler de vardır. Ama unutmayın, onlar bel kıvrılmasını önleyemez.

Küçük jartiyer modelleri daha çok kilolu olmayan kadınların tercih edebileceği modellerdir. Kilolu kadınların bu tip modellerle rahat etmesinin daha zor olduğunu belirten İçgiyim uzmanı Cüneyt Ayral, bunun sebebinin bu modellerin belde değil, kalçada giyilmesinden kaynaklandığını söylüyor.

 

gecegiyim